İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirler dâhil 38 yerde PKK’nın en önemli faaliyet alanı lise ve üniversiteler. Aşama aşama terörist yapılan gençlerin son durağı ölüm.
İDRİS GÜRSOY
‘İzmir Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı polisler, Bornova’nın Mevlana Mahallesi’nde PKK’nın gençlik kolları bölge sorumlusu olduğu iddia edilen 17 yaşındaki B.G.’yi boru tipi bombayla eyleme giderken yakaladı. Sırt çantasında bulunan bomba etkisiz hâle getirildi. B.G. nisanda Kürt Dili Araştırma ve Geliştirme Derneği’nde (Kürdi-Der) molotofkokteyli hazırlayıp polise saldırmaktan tutuklanan gençler arasında bulunuyordu.”
Bu haber, 14 Aralık Çarşamba günü gazetelerin bürolarına son dakika haberi olarak düştü. Bornova büyük bir facianın eşiğinden döndü. 11 Kasım 2011’de Kocaeli’nde Kartepe isimli deniz otobüsünü kaçıran Mensur Güzel de PKK’nın gençlik yapılanması olan Kürdistan Demokratik Yurtsever Gençlik Meclisi (DYGM) içerisinde faaliyet göstermişti. Güzel, HPG (Halk Savunma Güçleri) tarafından kısa süreli bir eğitime tabi tutulduktan sonra yeniden kent merkezlerine gönderilmişti.
Lisede okuyan çocuğunuz bir gün yasa dışı örgüte katılsa ne hissedersiniz? Bu ihtimali hiç de yabana atmayın. Çünkü İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirler dâhil 38 yerde PKK’nın en önemli faaliyet alanları liseler ve üniversiteler. Son zamanlarda şehirlerde artan eylemlerin arkasında müthiş bir örgütsel yapı ve organizasyon var. Çeşitli yöntemlerle örgüte kazandırılan Mensur Güzel ve İzmir’de yakalanan B.G. gibi gençlere, vasfına göre ülke içi ve dışındaki kamplarda eğitim veriliyor. Emniyet yetkilileri, terör örgütüne bağlı gençlik yapılanmasının deşifre edildikten sonra çeşitli dernekler aracılığı ile bir anlamda legalleşerek faaliyetlerine devam ettiğine dikkat çekiyor. DYGM’lilerin büyük çoğunluğunu lise ve üniversiteli gençler oluşturuyor. DYGM’ler, PKK-KCK yapılanmasının olduğu gibi Öz Savunma Birlikleri’nin (ÖSB) de en verimli eleman kaynağı durumunda. Faaliyetleri izlenen elemanlardan özellikle suça bulaşmamış olanlar seçiliyor. Bir genç bir süre sonra kendini dağ kadrosunda bulabiliyor. Büyük bir çoğunluğu ise kısa sürede hayatını kaybediyor. Ortalama dağ ömürlerinin 3 yıl olduğu belirtiliyor. Öğrenci ve gençlik dernekleri aracılığıyla faaliyet gösterilen iller ise şunlar: Adana, Adıyaman, Ağrı, Ankara, Antalya, Ardahan, Aydın, Batman, Bingöl, Bitlis, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Düzce, Elazığ, Erzincan, Gaziantep, Hakkâri, Hatay, Iğdır, Isparta, İstanbul, İzmir, Kars, Malatya, Manisa, Mardin, Mersin, Muğla, Muş, Nevşehir, Niğde, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Tekirdağ, Tunceli ve Van.
Yeni strateji, yeni yapılanma
Peki, neden liseler ve üniversiteler hedef? Örgüte kanalize edilen gençler hangi aşamalardan geçtikten sonra militan oluyor? 1986’da Bekaa Vadisi’nde bir gençlik yapılanmasının oluşturulmasına karar veren terör örgütünün amacı, tabanını toplumun en alt kesimlerine kadar genişletebilmek ve gençliği kendine kanalize etmekti. Gençlik yapılanmalarını, kurulduğu ilk günden itibaren birçok farklı isim ve faaliyet alanlarını kapsayacak şekilde geliştiren terör örgütü, KCK’nın paralel devlet yapısı kurmaya çalıştığı Türkiye, İran, Irak ve Suriye’yi içine alan bölgede çatı gençlik yapılanması olarak KOMALEN CİWAN’ı kurdu. PKK’ya direkt bağlı gençlik örgütlenmelerinde militanların adli soruşturmalarla yakalanmaları ve deşifre olmaları nedeniyle yeni bir taktik izleyen örgüt, gençlik yapılanmasını 2008’de DTP ve bu partinin kapatılmasından sonra da 2010’da BDP’ye adapte etti. Böylece gençlik yapılanmaları bir anlamda legalleştirilerek faaliyet alanının önü açıldı.
PKK, şehir merkezlerinde yürütülen faaliyetleri yönlendirmek ve şiddet eylemleri gerçekleştirmek maksadıyla ‘dağdaki teröristi eylem için şehre gönderme’ taktiğini, son operasyonlardan sonra değiştirdi. Yeni stratejide kırsal alandan şehir merkezlerine gönderilen örgüt mensupları şehir hayatına adapte olma sorunu yaşıyor, kırsaldaki teröristler şehir eylemleri için eğitilemiyor, bununla birlikte teröristin şehre gönderilmesi dağda boşluk ve zayıflık oluşturuyordu. Üstelik kent merkezlerine gelen örgüt üyeleri deşifre olarak kısa sürede yakalanıyordu. PKK yeni bir planlamaya gitti. Şehirlerdeki sivil itaatsizlik türü eylemler ve şiddet eylemlerinin buralarda organize edilen gruplar tarafından yapılması kararı alındı. Bu gruplar şehirlerde deşifre olmadan yaşayabilecek ve bir taraftan da kırsalla ilişkilerini devam ettirecekti. Bu birliklerin kurulması talimatı Öcalan tarafından verildi. 27 Kasım 2010’da telsiz üzerinden örgütün bütün birimlerine gönderilen ve güvenlik birimlerinin tespit ettiği talimatta özellikle gençlere yönelik çalışmaların hızlandırılması istendi. KOMALEN CİWAN tarafından organize edilen gençlere yönelik eğitim faaliyetlerine başlandı. Buna göre özellikle lise ve üniversitede okuyan ve DYGM’ye katılan gençler inceleniyor ve yetenekli olanlar seçiliyor. ÖSB’ye katılan militanlara Irak’ın kuzeyindeki kamplarda 1-3 ay arasında patlayıcı madde, kalaşnikof, el bombası ve tabanca eğitimi veriliyor. Eğitim gören şahıslar diğer örgüt mensupları ile hiçbir şekilde yüz yüze gelmiyor ve birden fazla kişinin bulunduğu ortamlarda yüzlerini bir bez parçası ile kapalı tutuyorlar. ÖSB üyelerinin kendi aralarında birbirlerini bile tanımalarına bu tarz yöntemlerle müsaade edilmiyor. ÖSB mensuplarına haberleşmelerde kullanılmak üzere şifre anahtarı veriliyor ve mutlaka şifre anahtarına bağlı kalınarak bu kişilerle irtibat kuruluyor.
Kent merkezine gönderilen ÖSB mensupları, otonom hareket ederek üçer kişilik eylem birimleri (her birine komite deniyor) oluşturuyor. Her birim kendi iline gidiyor. Belirtilen eylem birimi, kırsal alandan habersiz eylem gerçekleştirmiyor; ancak örgüt basın-yayın organlarında eylem çağrısı yaparsa bağımsız eylem yapabiliyorlar. Patlayıcı madde aktarımı, ÖSB mensubunun kent merkezine gelmesinin ardından kırsal alandaki örgüt mensuplarının belirleyeceği tarih ve yerde gerçekleşiyor. ÖSB mensubu bizzat patlayıcının gönderildiği yere giderek malzemeleri en az iki araçla alıyor ve faaliyet gösterdiği şehre getiriyor. Kırsal alandan gönderilen malzemelerin arasında patlayıcının yanı sıra sigara kutusuna hazırlanmış patlayıcı düzenekleri de bulunuyor. Çoğunlukla hedef olarak seyir hâlindeki polis otoları seçiliyor.
Eylem birimi iki-üç başarılı eylem gerçekleştirirse talimat doğrultusunda ÖSB’li tekrar kırsal alana giderek beş-altı ay kadar sürecek yeni bir eğitime tabi tutuluyor. Bu eğitim sonrasında birimler daha büyük ve çaplı eylemler için büyük şehirlere yollanıyorlar. ÖSB için PKK tarafından oluşturulmuş üç bölgede ana karargâh bulunuyor. Bu bölgeler: Botan (Siirt ve civarı), Zağros (Şırnak ve Hakkâri civarı) ve Dersim bölgesi. Her ÖSB komitesinin, belli sürelerle ilgili faaliyet raporlarını kendi bölgelerine göndermeleri, oradan da Zap bölgesindeki ana merkeze ulaştırılması öngörülüyor. KCK ve PKK operasyonları ile bu kamplara büyük darbe vurulduğu ve gençlik yapılanmasının zayıflatıldığı belirtiliyor.
Peki, örgütün kazandığı bir genç, dağ kadrolarına gidinceye kadar hangi süreçlerden geçiyor?
Arkadaşlık ve güven kazanma aşaması: Özellikle lise ve üniversiteden hedef seçilen gençlerle irtibat kuruluyor, arkadaşlık geliştiriliyor ve piknik, sinema, konser gibi sosyal organizasyonlara davet edilerek katılımları sağlanıyor. Güven sağlanmasına yönelik çalışmalar yapılıyor.
Örgütsel propaganda ve sosyalleşme aşaması: Sosyal etkinliklere katılan gençlere örgüt propagandası yapılmaya başlanıyor. Genellikle ergenlik döneminde olan gençlerin duygularının kontrolsüz ve aşırı olması örgütün işine yarıyor.
Basit eylemlere katılım aşaması: Güveni kazanılan gençlerin zamanla, öncelikle toplantı ve basın açıklamaları gibi basit örgütsel faaliyetlere davet edilerek katılımları sağlanıyor.
Güvenlik güçleri ile karşı karşıya gelme aşaması: Bu aşamada, gençler örgütsel içerikli yürüyüş ve mitinglere katılmaya başlıyor ve burada ilk kez güvenlik güçleriyle karşı karşıya getiriliyor.
Korsan gösterilere katılım aşaması: Psikolojik olarak kendisini güvenlik güçlerinin karşısında hisseden genç, yavaş yavaş korsan gösterilere katılıyor. Mahalle aralarında güvenlik güçlerine taş, molotof ve havai fişek atmaya başlıyor.
Örgütsel bilinç kazandırılması aşaması: Bu aşamada gence yönelik propaganda faaliyetleri yoğunlaştırılıyor. Örgütsel doküman ve yayınlar okutuluyor. Gence dağa çıkmanın büyük kahramanlık olduğu, milletini ancak böyle kurtarabileceği gibi onlarca propaganda anlatılıyor. Dağa çıkma düşüncesi bu aşamada yoğunlaşıyor.
Dağ kadrosu ile irtibat kurulması aşaması: Bir süre sonra kırsal kadrolara eleman temin eden PKK’lı sorumlu ile gencin irtibatı sağlanıyor. Bu irtibatı genelde şehirde milislik yapan şahıslar veya kuryeler sağlıyor.
Dağ kadrosuna katılım: Dağa katılmaya ikna olan genç ile kurye buluşturuluyor ve genç dağa götürülüyor.
Silahlı eylem aşaması: Silahlı eğitim alıyor, düşük dozajdan başlayıp giderek ağırlaşan silahlı eylemlere katılıyor.
‘Dönüş yok’ propagandası: Bu aşamada gence ‘Artık bu yolun dönüşünün olmadığı, devletin eline geçerse ağır işkencelerden geçeceği veya öldürüleceği’ propagandası yapılıyor.
Hayatta kalma ve ölüm korkusuyla motivasyon: Eline silah alan ve dağda yalnız kalan genç için artık en önemli şey hayatta kalma düşüncesi oluyor. Bir süre sonra korku ve endişeyle yaşayan ve hayatta kalmak için öldürmekten başka bir şey düşünemeyen genç, bir ölüm makinesi hâline geliyor.
Acı son: Çoğunluğu kısa sürede hayatını kaybediyor. Dağ ömrünün ortalama 3 yıl olduğu belirtiliyor.
SB’nin üstlendiği eylemler
3 Ağustos 2008’de, Adana Gülbahçesi Mahallesi’ndeki MUSTAZAF-DER binasına bomba atma. 22 Aralık 2008’de Silopi İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü’ne ait aracın molotoflu saldırı sonucu yanması. 19 Nisan 2010’da İstanbul’da çeşitli ilçelerde 4 ayrı patlayıcının bırakılması. 9 Şubat 2011’de Batman Çarşı Merkez Polis Karakolu’na ses bombası atılması ve 2 polisin yaralanması. 8 Temmuz 2011’de Batman Pınarbaşı Mahallesi’ndeki Hava Lojmanları’na ses bombası atılması.
ÖSB’li terör örgütü üyelerinin bazı saldırıları
21 Nisan 2011’de, Batman Petrolkent Mahallesi’ndeki Atatürk Lisesi’nde görevli Polis Hamdi Kök ve yanındaki okul hizmetlisi Mehmet Ali Gültekin’e silahlı saldırı. 5 Temmuz 2011’de Hakkâri Yüksekova’da Nedim Zeydan Caddesi üzerinde görevlerine gitmek için evden çıkan sivil kıyafetli uzman çavuşlar 27 yaşındaki Yahya Karakaya ve 25 yaşındaki Murat Kozanoğlu, ÖSB’li iki şahıs tarafından arkalarından ateş edilerek şehit edildi. 17 Eylül 2011 günü Hakkâri merkezde bir dershanesinin duvarına bırakılan el yapımı patlayıcı maddenin patlaması sonucu maddi hasar oluştu. İncelemede yaklaşık 2 kg olduğu değerlendirilen plastik patlayıcının 1 litrelik meyve suyu kutusu içerisine yerleştirildiği tespit edildi. Eylem ÖSB mensuplarınca yapıldı. 8 Eylül 2010’da Hakkâri Şemdinli Merkez Yatılı İlköğretim Bölge Okulu’nun (YİBO) arka bahçesinde 20 litrelik yağ tenekesi içerisinde 8 kg TNT ve 300 gram A-4 plastik patlamaya hazır bomba bulundu. 13 Eylül 2010’da Hakkâri Yüksekova’da Merkez Yatılı İlköğretim Bölge Okulu’nun yatakhane bölümüne patlayıcı madde atıldı. 14 Eylül 2010’da Hakkâri Yüksekova İpekyolu Caddesi İnanlı köyü girişinde bulunan 75. Yıl Bölge Yatılı İlköğretim Okulu’nun avlusunda patlama meydana geldi, maddi hasar oluştu. 17 Eylül 2010’da Mardin Kızıltepe’deki 80. Yıl Yatılı Bölge Okulu Öğretmen Lojmanları’na taşlı saldırı yapıldı. 22 Mart 2011’de Hakkari Şemdinli Güzelkonak köyünde bulunan Yatılı Bölge İlköğretim Okulu’nda öğrenim gören bir öğrenci saldırıya uğradı. 26 Mart 2011’de Şırnak Silopi Habur istikameti çıkışında bulunan YİBO önünde DYGM 300 kişiyle okulu protesto eden eylem yaptı, okul yolunu kapattı. 28 Mayıs 2011’de Erzurum Karayazı’daki Yatılı İlköğretim Bölge Okulu Lojmanları önünde park hâlinde bulunan 1 araç kundaklandı. 5 Ekim 2011’de Mardin Kızıltepe’deki Gazi Yatılı İlköğretim Bölge Okulu’nun bahçesinde park hâlinde bulunan 1 araç kundaklandı.
26.12.2011, AKSİYON
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder