Başka çare
kalmadığı için bu yola girdik!
İDRİS GÜRSOY
Bülent
Arınç, sohbetin ramazanın ruhuna uygun olmasını diledi başta. Biraz soluklanmak,
kim bilir dertleşmekti amacı. Ancak kalemleri defterleri, teypleri masada
görünce, ‘silahlarınızı çıkardınız, siz de haklısınız, ekmek parası
peşindesiniz.’ demekten kendini alamadı. Gündem sıcaktı. Birkaç saat önce başbakanlıkta
Beşir Atalay başkanlığında bir çözüm süreci zirvesine katılmıştı. Geçen hafta iftarda
buluştuğumuz Arınç, PKK’dan, başbakanla
arasının nasıl olduğuna kadar pek çok soruya ‘hükümet sözcüsü’ sıfatı ile
dikkatli ve özenle kurduğu cümlelerle cevap verdi.
Gezi olaylarından sonra başbakanla
tartıştığı ve hatta istifa ettiği haberlerini bir kez daha yalanladı. “Ancak
gerginlik derseniz, hepimiz tef gibi gerginiz, inşallah Türkiye normal günlere
kavuşur”, dedi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın bu soruya cevap verirken AK
Parti’nin Milli Görüş’ten gelen bir çalışma disiplinine dikkat çekmesi ilginçti:
“Hepimiz farklı karakterlerde, özelliklerde insanlarız, görüşlerimiz de farklı
olabilir. Toplantılarda herkes kendi düşüncesini dile getirir. Evet efendimci,
sepet efendimci hiç olmadım. Ancak alınan karar kendi görüşlerime uymuyorsa da
ona uydum.”
Arınç,
Suriye’deki gelişmelerle ilgili bir soruyu Dışişleri Bakanı’na bıraktı. Çözüm
süreci ile ilgili açıklamalarda bulundu. Terör örgütü ile görüşülerek bazı
demokratik adımların atıldığı haberlerinden rahatsızlığını dile getirdi; “Bir pazarlık söz konusu değil. Son kongrede
66 maddede söz verdiğimiz demokratikleşme adımlarını atmaya kararlıyız.” diye
sürdürdü sözlerini. Yeni demokratikleşme
paketi son bir kere daha ele alınıp netleşecek. Önümüzdeki yasama yılının
başlayacağı ekimden itibaren bazı yasa değişiklikleri parlamento gündemine
gelecek. Peki yeni paketde neler var? Arınç sır vermedi ancak sızan bilgilere
göre; uzun tutukluluk sürelerinden, şiddete bulaşmamış PKK’lıların durumuna,
yerleşim birimlerine Kürtçe isimler konulabilmesinden kamuda kıyafet
serbestisine ve cemevlerine inanç kültür merkezi statüsü verilmesine kadar pek
çok düzenleme masada. Elbette son şeklini Başbakan Tayyip Erdoğan verecek.
Terör örgütünün şehirlerde kolluk güçleri
kurma çabası, yol kesip kimlik sorması ve tabii dağa çıkışların sürmesine ne
diyor? Bunların daha önceki dönemlerde de yaşandığının altını çizdi Arınç. Karakol baskınları ve cinayetlerin olmamasını
olumlu bir gelişme olarak gösterdi: “Dağa katılım yüksek değil. Katılım başka
amaçlı. Gelecek kaygısı için insanlar çıkıyor. Biraz daha nitelikli elemanlar”
dedi. 30 yıldır akan kanın durdurulması için alınan riski; “Çok zor ve
neticesinden yüzde yüz emin olmadığımız bir işe başka bir çaremiz kalmadığı
için veya denenmesi gereken bir yol olarak bu yola girdik.” sözleri ile
anlattı.
Uzun sohbetten birkaç not daha; 1 Ekim’den
önce Meclis’in toplantıya çağrılması gündemde değil. Önümüzdeki dönemde yasama
çalışmaları biraz arka planda kalacak ve seçim 2014’ten itibaren ülke seçim
atmosferine girecek. İsrail’le Mavi Marmara konusundaki görüşmeler ilkesel
sebeplerden tıkandı. Suriye’ye müdahale düşünülmüyor.
Peki yeni anayasa konuşulmadı mı?
“Seçim kanunu değişebilir, baraj düşebilir. İnşallah sonu yeni anayasaya
benzemez.” Uzun sohbette anayasa çalışmaları işte bu cümle içinde bu kadar
geçti.
Arınç ,
Hukuk Fakültesi mezunu. Üniversite yıllarından itibaren siyasetin içinde.
Gençlik Kolları Başkanlığı ve İl Başkanlığı görevlerinden sonra Refah
Partisi’nden milletvekili (24 Aralık 1995) seçildi. Manisa’da uzun yıllar
avukatlık yaptı. 18 Nisan 1999 seçimlerinde Fazilet Partisinden milletvekili seçildi. 28 Şubat’ı bütün şiddeti
ile yaşadı. Manisa’daki evi jandarma tarafından aranmak istendi. Fazilet Partisi´nin Anayasa Mahkemesi tarafından
kapatılmasından kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi´nin üç önemli isminden biri
oldu. 2007’de Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığına aday gösterilip seçilmesinde
etkin rol oynadı. Çukurambar’da evinin
önünde istihbarat yapan bazı rütbeliler gözaltına alındı. Suikast listelerinde
adı geçti. 60. hükümette başbakan yardımcılığı ve hükümet sözcülüğü görevini
yürütüyor. ABD seyahatinde başbakan adına Fethullah Gülen Hocaefendi ile görüştü.
Partinin vicdanı olarak biliniyor. Üçüncü dönemi ve parti tüzüğüne göre gelecek
seçimlerde aday olamayacak. Arınç, sık sık siyasette son günlerini yaşadığına
da atıfta bulunuyor. “En zorlandığım görev hükümet sözcülüğü oldu. Elim ayağım
birbirine dolaşıyor.” diyor.